Yaşam hakkına saygı tüm canlılar içindir ; M.Uzel - Talkvim Kayseri

Yaşam hakkına saygı tüm canlılar içindir; M.Uzel - Talkvim Kayseri - Uzel Ajans A.Ş.

Malum, yaklaşık sekiz yıldır bu gazete köşesinde yazıyorum genellikle hayvanlar, doğa ve hayvanları kurguluyorum yazılarımda. Dünya üzerindeki tüm hayvanlar benim ilgi odağım. Bir taraftan da sokak hayvanlarının sorunlarıyla uğraşıyoruz..

Açıkça da  itiraf ediyorum. Ben hayvanları insanlardan daha erdemli, daha ahlaklı ve daha saygın buluyorum.

Sözün özü hayvanlar benim için daha önemli.

Belki bu yazıları yazabilmeyi köpüşüm Juli, bobo, linda, anna, çirkin bobo ya  ve sokak ta baktığım yüzlerce kuculara borçluyum..

İnsanlar düşünme yetisini genellikle kötü yönde kullanırken.

Hayvanlar sadece nefes alabilmek için yaşıyorlar. İç güdü ve kodlarının dışında onlara hiç bir şey yaptıramazsınız. Biraz marjinal olsa da bana göre hayvanlar, insanlardan daha üstün sosyolojik bir toplumdur. Güçlü olmak elbette haklı olmak değildir. Eğer öyle olsa idi hayvanlar orantısız güç kullanarak insanoğlunu yok ederdi. Ancak hayvanlar insanlığa bunu yapmıyorlar.. Tersine insanlar hayvanları yok edip bitirmek için çapalıyorlar.

İşte bu yüzdendir ki, hayvanlar benim için daha önemli, üstelik daha da değerli..

Gazete manşetleri, tv ler bu günlerde Nevşehir Acıgöl beldesinde belediye çalışanlarının çöp aracına küreklerle, sopalarla sokak hayvanını nasıl işkence yaparak bindirdiklerini izledim. Bu kişiler hakkında suç duyurusu yapıldı, ayrıca her konuda çok duyarlı olan Nevşehir Valisi İlhami Aktaş’ta gerekeni yapacağını tahmin ediyorum.

Gene gazete ve Tv ekranlarında gündemde olan kedicikler, pisicikler le dolu hep.

Ben gerçek kedileri yazıp kedilerden özür dilemek isterim. Gerçek kediler dört ayaklıdır. İki ayaklı kediler ise sahte ve yapay olanıdır. Onların isimlerini kirli oyunlarına alet edenlere, nazire olsun diye yazıyorum. Hayvanları kendilerine alet edip, onların isminden, sıfatından plan yapmaya çalışan insanlardan nefret ettim. Zavallı ve gerçek kedilerin bir isimleri bile yoktur. Sokaktaki kedilerin hepsi bir “pisipisi” dir. Değil lüks yaşamak bir dilim kuru ekmek ve suya hasrettirler. Ne evleri ne de villaları vardır. Oraya, buraya, köşecikler, araba kaputlarına sığınıp yaşamaya çalışırlar. Öldüklerinde bir mezarları bile yoktur. Çoğunun son adresi ya bir çöp kamyonu ya da bir çöplüktür. Hiç bir şeyleri yoktur ama hasiyetli onurlu ve kibirli hayvanlardır kedi.

İki ayaklı olanlarına nispet.

Bu arada geçenler Büyükşehir Belediyesin de ziyaret ettiğim değerli dostumuz, arkadaşımız Kazım Nuralan’la sohbet ederken sokak beslemesi için kendi imkanlarınca yardımda bulundu teşekkür ederim.. Türkiye’de hayvan sever Belediye Başkanları içerisinde ilk sıralarda yer alan Ahmet Çolakbayrak’da bu konuda çok duyarlı, gene Türkiye’nin en modern hayvan ambulansını yaptırdı, bunun yanında Kocasinan bölgesinde merkezde ve kırsal kesimlerde besleme üniteleri yapması hayvan severler tarafından takdirle karşılandı.

Belediyelere yaptırım uygulanmalı.

Belediyelerin ödeneklerini doğru yere aktarmaları gerekiyor. Bir ilçe belediyesinde nüfusu 100 bini geçiyorsa ve buna rağmen kadın sığınma evi yoksa yaptırım uygulanmalı. Sokak hayvanlarının kısırlaştırılması, bakım evlerine alınması için bütçeleri var bu bütçeyi doğru bir şekilde o işe ayırmıyorsa yine “Bunu neden yapmadın” diye sorulmalı. Gezici ekipler, sokakta hayvanlarını kısırlaştırıyor. Hayvanın yarası sokak ta iyileşiyor. Böyle olmaz.

Alanya Belediye Başkanı Adem Murat Yücel’e teşekkür etmek isterim. Ayda 25 bin ton sokak hayvanları için mama dağıtıyor. Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay da beş yıldızlı 2500 hayvan kapasiteli barınak yaptırdı. Sağol varol başkan.