Şeker sektörünü NBS’ye esir etmeyelim ; M.Uzel - Sabah Kayseri

Şeker sektörünü NBS’ye esir etmeyelim; M.Uzel - Sabah Kayseri - Uzel Ajans A.Ş.

Şeker Kurulu oluşmadan önce Türkiye’de şeker üretimi, ithalatı ve ihracatı, 22 Haziran 1956 tarih ve 6747 sayılı Şeker Kanunu hükümlerine göre yürütülmekteydi. Kanun 1960, 1984 ve 1985 tarihlerinde gelişmelere yönelik olarak çeşitli değişikliklere uğramıştır.

Daha sonra 2001 yılında çıkarılan 4634 Sayılı Şeker Kanunu ile kurulan Şeker Kurumu’nun karar organı olarak 15 yıl görev yaptı. Son oluşturulan Şeker Kurulu 28 Ağustos 2016’da görev süresini tamamlamıştı ve 16 aydan beri atama yapılamıyordu. Şeker piyasasını denetlemek ve düzenlemek üzere kurulan Şeker Kurulu’na atama olmayınca bir boşluk meydana geldi. Yapılması gereken düzenlemeler ve denetlemeler yapılamaz hale geldi. Nihayet 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile Şeker Kurumu kapatılarak kurumun görevleri Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na devredildi.

Bir kurum yapılandırılıp ekonomik hayatın içinde belirleyici olarak giriyorsa çok uzun süre hizmet verileceği düşünüldüğü için çalışma yapılır.

Ancak şeker sektörü acil çözüm bekliyordu. Çünkü şeker pancarı tarımına tam ilginin arttığı bir zamanda nişasta bazlı şeker üretici lobileri etkinliklerini her platformda artırıyor ve imalat sektörü Pancar şekeri yerine daha ucuz ve cazip halde sunulan mısır şurubuna yöneliyordu. Hatta pancardan şeker üretimi yapan fabrikaların kapısına kilit vurulacak aşamaya doğru gidiliyordu. Tam bu noktada Şeker Kurumu kapatılarak kurumun görevleri Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na devredildi. Şimdi yaklaşık 200 bin çiftçi ailesini ilgilendiren ve yıllarca ülkede sanayinin lokomotifi olmuş milli kuruluşların ve stratejik ürün olan şeker pancarı tarımının geleceği ile ilgili verilecek kararlar, alınacak önlemler ve Şeker Pancarı tarımının geleceği ameliyat masasına yatırılarak sorunlara çözüm bulma zamanı.

Nişasta bazlı şeker fabrikalarının kota harici üretim yaptıkları, şeker pancarından şeker üreten kuruluşlar şeker satamaz hale geldikleri, 2015 yılı Temmuz ayından beri şekere zam gelmediğini hatta şeker satışlarında artık iskonto döneminin başladığını görülüyor. Bu da sektörün geleceği açısından büyük krizleri beraberinde getireceğe benziyor. Ümit ediyorum ki bu uygulama sektöre bir ciddiyet ile disiplin getirir ve hızlı bir şekilde bu konuda kararlar alınır. Eğer Türkiye’de şuandaki mevcut durum devam edecek olursa pancar çiftçisi ve pancardan şeker üreten şeker fabrikaları yok olmak tehlikesi ile karşı karşıya kalır.

O nedenle Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımızın bu konuda acil tedbirler alır da şeker sektörü nişasta bazlı şeker (NBŞ) sektörüne esir olmaz.